top of page

EVİMİZİN YEŞİL OFİSLERİ

Pandemide yapılan her şey akıllarımızdan hiç silinmeyecek. Bunlar biri de pandemiyle birlikte hayatımıza bir zorunluluk olarak giren uzaktan çalışma akımı, her geçen gün hızlanarak yaygınlaştı. Yeni nesilin iş hayatına dahil olması, teknolojinin sınırları kaldırması, deprem gerçeği, büyük şehirlerde yaşamanın ekonomik ve psikolojik olarak daha da zor hale gelmesi, ofis maliyetlerinin büyük bir ekonomik yük yaratmasıyla birlikte esnek çalışmaya geçiş kurumlar için artık kaçınılmaz oldu. Zaman içerisinde büyük şehirlerde yaşamanın ekstra vergilendirilmesiyle şehirden köye göçü hızlandırıp, firmaların çalışanlarını uzaktan çalışmaya geçirerek şehir değiştirmesine imkan sağlar hale gelecektir.

İş dünyasında dijital devrimle birlikte giden bir tele-çalışma evrilmesi söz konusu. Bu evrilme koronavirüs salgını nedeniyle devasa bir devrime dönüştü ve neredeyse bir gecede Türkiye dahil tüm dünyada plaza ofisleri boşaltılıp, tele ofise taşındı.Bu kapsam da bir çalışanın Plaza ofislerine gitmek için günde 2 saati işe gidiş, 1 saat yemek molası, işten dönüş yolu 2 saat derken toplamda 5 saatin daha etkin kullanımı işverenlerce sağlanabilir. Bu zaman aralığında çalışan bir dil kursuna, yazılıma yönelebilir yada çocuklarıyla ilgilenebilir. Çalışanlar bu tercihi işverene bırakmadan radikal kararlar alarak kendi sürdürebilirliğini yaratmalı....Anadoluda yaşamak isteyenlere hitap eden, atıl kalan iş gücünü canlandırmak amaçlı ve çalışanların tercihlerine saygı duyan projelere destek veren işverenler istiyoruz.

 

Kurumların bu değişime nasıl ayak uydurabileceklerini, global iş fırsatlarına erişimi ve işyeri dönüşümü ile ilgili daha birçok konuyu değerlendirmesi gerekmektedir. Yol, yemek ücreti yer almıyor aksine işverene artısı var. Her an gelecek iş talimatı için uzaktan çalışanları değerlendirerek 7/24 iş esnekliği sağlanabiliyor. Çalışanın ailesi ile birlikte olma isteği mükemmel, çalışanda kaygı ve endişe olmaması.. Hibrit  çalışma sistemi hayat standardımızı üst seviyeye taşır. Pandemi olmasa bunu yaşar mıydık? Değişimi hep birlikte yaşıyoruz. Açık ofisten hibrit çalışmaya geçiş değişimlerin ilk adımıydı. İşveren çalışanına yatırım yaparsa motivasyonu artar. Motivasyonu yükseldikçe şirkete olan bağlılığı da yükselir. Düzene ayak uydurmak, iyi zaman yönetimi, sanal iletişime dayanıklılık geliştirilmesi gibi bir çok artı değer kazanılmasını sağlayan sistemlerdir. Yeni dünya da iletişimde bağlılığı sağlamak, sunileşti dense de esprilerle farklı kültürleri tanımayı sağlar.

 

Kısacası tüketen değil, üreten tarafta olmalıyız. Değişen düzene direnç gösterenler bu oyunun içinde kalamayacak... Yeni dönemde yetkinliklerimiz artmalı, kendimizi, işimizi doğru konumlandırmalıyız. Yoksa teknoloji-zede yada teknoloji-zade olacağız. Değer danışmanı, mekansız ofisler olabilmek, İşin özü; mekandan bağımsız iş kuranlar gelecekte hep var olan işverenler olacak…

 



2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


bottom of page